Côte-Rôtie

Côte-Rôtie, Kuzey Rhône Vadisi‘nin en kuzeyinde bulunan şarap bölgesidir. Bölge şarap unvanını 1940 yılında kazanmıştır. Bu yüzden Fransa’nın en eski şarap bölgelerinden biridir. Côte-Rôtie anlam olarak “Kavrulmuş Yamaç” anlamına gelir. Bağlar Rhone nehrinin batı kıyısında ve oldukça iyi güneş alan bir bölgede kurulmuştur. Syrah üzümleri en fazla %20 oranında Viognier üzümleriyle harmanlanabilir. Fakat genel olarak üreticiler Viognier’i %5’ten fazla kullanmazlar. Kuzey Rhone Vadisi’nin en bilinen ve en rağbet gören bölgesidir.

Tarihsel olarak tezlerden biri Antik Yunanistan dönemine kadar uzanır ve milattan önce 6. yüzyılda Yunanlar’ın bölgeye şarap yapımını öğrettikleri öne sürülmektedir. Diğer bir tez ise bölgeyi Romalılar’ın şarap ekimi için kullandıklarıdır çünkü Romalılar için önemli bir bölge olan Vienne vilayeti buraya çok yakındır. Bunlara rağmen Côte-Rôtie bölgesinin günümüzde büyük üne sahip olmasının en önemli nedeni Amerika Birleşik Devletleri’nin üçüncü başkanı Thomas Jefferson‘ın 18. yüzyılda bölgeye yaptığı ziyarettir. Thomas Jefferson bölge şaraplarına hayranlık duyuyordu. 1787 yılında bölge için şunu ifade etmiştir: “Bölgede uzun süre dayanan, nakliyeye dayanıklı ve dört yıldan önce içilemeyen kalitede şaraplar var.” Thomas Jefferson özellikle Côte-Rôtie’yi ziyaret etmiş ve Paris’teki evine gönderilmek üzere şaraplar satın almıştır.

Güçlü ve zarif şaraplar olan bu şaraplar genelde orta gövdeli, orta derecede asitli, parfümsü ve topraksı bir karakter taşır. En iyi örnekleri 30 yıla kadar yıllandırılabilir. En iyi örneklerini Chapoutier, Domaine Clusel-Roch, Marius Gentaz-Dervieux, Guigal, Jean-Paul et Jean-Juc Jamet, René Rostaing, Vallouit ve Vidal-Fleury üretir. Tat olarak ahududu, zeytin, tütsülü ve oldukça parfümsüdür. Bu şarapların güzel olup olmadığını anlamak için daha önce şarap içmeye bile gerek yoktur.

1800’lerin sonunda yaşanan Filoksera salgını ve ardından gelen iki büyük dünya savaşı sonrasında bölgede şarap üretimi oldukça düşmüştür. Sonrasında Etienne Guigal gibi önemli üreticiler sayesinde bölge kendini göstermiş ve Rhone Vadisi şaraplarının Bordeaux ya da Burgonya şarapları kadar iyi şarap üretebildiğini dünyaya kanıtlamıştır.

Côte-Rôtie: Côte Brune ve Côte Blonde

Côte-Rôtie bölgesi olarak iki ayrı yamaca ayrılır. Efsaneye göre, bölgenin sahibi olan Lord Maugiron, bu bölgeyi biri sarışın, diğeri kumral olan kızlarına paylaştırmıştır ve bu bölgelerin adları buradan gelmektedir. Kuzeye bakan yamaca Côte Brune adı verilir. Kelime anlamı olarak “Kahverengi Yamaç” anlamına gelir. Bu bölgenin toprağı yoğun olarak kil ve demir içerir. Bu nedenle üretilen şaraplar daha koyu renkte, erkeksi, tanen seviyesi daha yüksek ve ağızda daha ağırdır. Dolayısıyla buradan gelen şaraplar genç tüketilmemelidir, çünkü şarabın olgunlaşması ve odunsu özelliklerinin dengelenmesi için belirli bir süre beklenmesi daha uygundur. Aynı zamanda bu şarapların uzun süre saklama potansiyeli oldukça yüksektir. En iyi örnekleri 30 yıla kadar olgunlaştırılabilir.

Güneye bakan yamaca ise Côte Blonde adı verilir. Anlam olarak “Sarı Yamaç” ya da “Sarışın Yamaç” anlamına gelmektedir. Toprak yapısı kumlu ve kireçlidir, bu yüzden daha hafif, tanen seviyeleri düşük, parfümsü, ve ağızda hafif ve zarif olan şaraplar bu bölgeden gelir. Yapısından dolayı genellikle genç içilmeye daha uygundur. Yine de yıllandırma kapasitesi oldukça fazladır.

Her iki bölgede de ünlü bağlar vardır. Côte Brune tarafında La Landonne, La Turque, La Viaillère, La Chevalière ve Les Grandes Places bulunur. Côte Blonde tarafında ise Les Clos, La Châtillonne, La Mouline ve La Garde bulunur. Bu bölgeler piyasada “Côte-Rôtie” adı altında satılır ve iki ayrı bölge olarak etiketlenmez.

Ünlü şarap eleştirmeni Robert Parker, Cote-Rotie şarap üreticilerini üç gruba ayırır: Gelenekselciler, Özgürlükçüler ve Devrimciler. Gelenekselciler arasında 100 yıl önce kullanılan yöntemleri bağlarda ve şarap yapımında uygulayanlar bulunur. Bunlar teknolojiden ve modern dünyanın araçlarından mümkün olduğunca uzak durmaya çalışırlar. Bu grupta Emile Champet, Joel Champet, Delas Freres, Albert Dervieux-Thaize, Marius Gentax-Dervieux, Robert Jasmin ve Vidal-Fleury bulunur. Üzümleri ayırmazlar ve hala en eski fıçıları kullanırlar.

Özgürlükçüler daha esneklerdir ve değişime açıktırlar. Hem gelenekselcilerin kullandıkları yöntemlerin avantajlarını değerlendirirler, aynı zamanda modern dünyanın tekniklerinden yararlanırlar. Bir anlamda geçiş dönemi üreticileridir ve en büyük grup budur. Bu grup içinde Gilles Barge, Pierre Barge, Guy et Frédéric Bernard, Bernard Burgaud, Yves Cuilleron, Edmond Duclaux, Pierre Gaillard, Henri Gallet, Paul Jaboulet-Aîné, Jean-Paul et Jean-Luc Jamet, Michel Ogier, Rene Rostaing ve L. de Vallouit bulunur.

Devrimciler grubu ise hem şarap üretiminde hem de üzüm yetiştiriciliğinde geleneksel üretim yöntemlerinden tamamen kopmuşlardır ve bölgenin en iyi şaraplarını bu grup üretir. Üzümlerin az ama yüksek konsantrasyonlu olması, geç hasat ve yeni meşe kullanımı ortak özellikleridir. Bu grupta Domaine de Bonserine, Chapoutier, Domaine Clusel-Roch, Yves Gangloff, Vincent Gasse, Jean-Michel Gerin, Marcel Guigal ve François Villard bulunur.