Filoksera salgını, Amerika Birleşik Devletleri'nden Avrupa'ya gelmiş ve 1800'lerin sonlarında Avrupa'daki bağların neredeyse tamamını yok etmiştir. Kuzey Amerika'ya özgü olan Vitis Riperia asmaları filokseraya karşı dirençliyken, Avrupa'ya özgü olan Vitis Vinifera asması bu hastalığa karşı hiçbir koruma sağlamıyordu. François Baco, Folle Blanche adlı bir Vitis Vinifera üzümü ile Grand Glabre adlı bir Vitis Riparia üzümünü çiftleştirerek, filoksera hastalığına karşı dirençli bir tür olan Baco Noir'u ortaya çıkarttı. Yüksek asitli ancak düşük tanen içeriğine sahip bir üzümdür. Pinot Noir'e benzerlik gösterir ve hastalıklara dirençli olmasından dolayı kolay yetiştirilir. Fakat mildiyö hastalığına karşı iyi direnç gösterirken, siyah küf ve taç tümörü hastalıkarına karşı oldukça duyarlıdır. İlk başlarda Burgonya ve Loire vadisi bölgelerinde yetiştirilirken, üretim günümüzde Kuzey Amerika'ya kaymıştır.